1. gece
Ne kadar çılgın bir gece!
Jim sınava hazırlanırken gece yarılarına kadar çalıştı.
Bebek tüm gece ağladı.
O, İşi zamanında yaptırabilmek için bütün gece çalıştı.
Yeni Zelanda'ya giderken Los Angeles'ta iki gece konakladık.
Burası üç yıldızlı bir oteldir; bir gece üç yüz dolardır.
Eğer uygunsa, lütfen bu gece buraya gel.
Dün gece yatakta kitap okurken, ışık açıkken uykuya dalmışım.
Güzel, gece çok uzun, değil mi?
Hırsızlar gece yarısı kol gezer.
Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.
Gece bir film izlemeye ne dersin?
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Turecký slovo „noc„(gece) se zobrazí v sadách:
I-Věci kolem nás-şeyler