slovník Angličtina - Turečtina

English - Türkçe

sometimes v turečtině:

1. bazen


Kodaman Homer'in bile bazen başı öne eğilir.
Bazen, şeyler onlara farklı açılardan bakılınca daha güzeldir.
Bazen kardiyovasküler hastalığın ilk belirtisi ölümdür.
Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir.
Bazen onlarla buluşuyoruz.
Meg bazen Ken'i sıkıyor.
Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
Tartışmalar uzun ve bazen acıydı.
Biz bazen bir oyun oynamalıyız.
İnsanlar bazen yemeleri gerekenden daha fazla yemek isterler.
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
Beni bazen ziyaret eder.
Bazen sana uğramamın bir sakıncası var mı? "Hayır, hiç. "
Bazen bir kız mıyım diye merak ediyorum.

2. ara sıra