1. otuz
Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.
Şimdi otuz yaşındayım.
Otuz birci.
Otuz dakika geç döndü.
Köprünün eni otuz metre.
Ben burada otuz yıl yaşadım.
On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum; gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
Turecký slovo „thirty„(otuz) se zobrazí v sadách:
Ingilizcede Sayılar