1. gitmek
İngiltere'ye gitmek istiyorum.
O, Amerika Birleşik Devletleri'ne gitmek istiyor.
İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım.
Havaalanına gitmek için bir saati gözden çıkarmalısın.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Sorun oğlumun okula gitmek istememesidir.
İstasyondan yürüyerek eve gitmek yalnız beş dakika.
Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Paris'e gitmek onun isteğiydi.
Gerçekten Finlandiya'ya gitmek ve orada yaşamak isterim ama ilk olarak İsveççemi geliştirmem gerekecek.
Ben sizinle birlikte gitmek için hazırım.
Turecký slovo „to go„(gitmek) se zobrazí v sadách:
Turkish Words: Top 500 Verbs 276 - 300İngilizce Kelimeler: En Önemli 500 Fiil 276 - 300