slovník Angličtina - Turečtina

English - Türkçe

vivid v turečtině:

1. canlı


Kızı çok kibar ve canlı.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Hiçbir şey bir resimden daha canlı değildir.

Turecký slovo „vivid„(canlı) se zobrazí v sadách:

sifat listesi