1. dürüst
Teyzem çok dürüst bir insandır.
İnsanlar birbirlerine karşı dürüst olmalı.
Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.
O aşırı dürüst geçinen biridir.
Ben dürüst biriyim.
John gibi,öylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.
Her zaman dürüst olmak kolay değildir.
Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
Lütfen dürüst davran.
Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.
Dürüst olmak gerekirse, onun konuşmaları her zaman bir sıkıntı.
Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
2. kasa
3. sigorta
4. emin
Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?
Bu iş için doğru kişi olduğumdan emin değilim.
Ailesinin dengeli bir diyet yaptığından emin.
Tom Mary'nin samimiyetinden emin değil.
Yarın sabah beni arayacağından emin ol.
Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.
Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.
O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.
George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.
Tom, Mary'nin verdiği sözü tutup tutmayacağından emin değil.
Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
Emin misin?
Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.
Köpeğin kaçmadığından emin olun.
O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
5. Elbette
Elbette.
6. güvenli
Çünkü pek çok insana göre bu tür alışverişler güvenli değil.
Bu köprü güvenli görünüyor.
Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
Tüm tarayıcılar güvenli değildir.
Karlı yollarda bir kaza yapmadıysan, güvenli bir şekilde geri dönebilmen gerektiğini düşünüyorum
Güvenli sür.
Onlar deprem için güvenli bir bina inşa etti.
Bu su içmek için güvenli.
Değerli şeylerini güvenli bir yerde muhafaza etmelisin.
Turecký slovo „seguro„(güvenli) se zobrazí v sadách:
04-Günlük konuşmalarda kullanılan diğer yararlı if...