slovník finský - Turečtina

suomen kieli - Türkçe

hengissä v turečtině:

1. canlı canlı


Kızı çok kibar ve canlı.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı?
Hiçbir şey bir resimden daha canlı değildir.