slovník finský - Turečtina

suomen kieli - Türkçe

sade v turečtině:

1. yağmur yağmur


Yağmur yağabilir.
Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
Yağmur dolayısıyla oyun ertelendi
Yağmur yağmaya başladı fakat biz yürümeye devam ettik.
Yağmur ormanın üzerine sessizce düştü.
Yarın İngiltere'nin güneyinde yağmur yağacak.
Şiddetli yağmur nedeniyle trenler durdu.
Yağmur yağmıyorsa, Tom her zaman okula kadar yürür.
Yağmur başlamadan önce geri dönelim.
Tom ve diğer çiftçiler yağmur için dua etti.
Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
Yağmur durduğunda, biz gideceğiz.
Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
Yarın gece yağmur bekleniyor,öyleyse o zamana kadar şemsiyelerimizi bırakalım.