doux v turečtině:

hafif valiz

O şimdi iyi; ne çok ağır ne de çok hafif.

Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.

Kurabiyeler çok tatlı, onları gene de seviyorum.

Karamel gördüğüm en tatlı köpek.

Harun tatlı için bir turta pişirdi.

Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.

Tatlı bir şey istiyorum.

Ania bana çok tatlı görünüyor.

İyi geceler ve tatlı rüyalar.

Tatlı rüyalar!

Betty'nin tatlı bir sesi var.

Tatlı su balıkları arasındakilerden bazıları korunmaktadır. Onları yakalamak veya satın almak yasadışıdır.

Bu elma tatlı.

O, tatlı şeyleri sevmiyor.

Kim tatlı tatlı gülümsedi.

O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.

Bütün o tatlı sözcükler yalnızca onun yatmasını amaçlayan bir hileydi.

Kapıyı kapatacak kadar nazik ol.

Onu nazik olduğu için değil fakat dürüst olduğu için seviyorum.

Bu yastık yeterince yumuşak değil.

Hava yumuşak ve toprak nemli.

Yumuşak bir rüzgar esiyor.

O, yumuşak bir sesle konuştu.

Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.