1. karşılamak
Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur.
O dün gece onu karşılamak için söz verdi.
2. toplantı
Bugün bir toplantıda olacağım, o yüzden akşam çıkamam.
Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi.
Toplantı saat onda başladı.
Lütfen toplantı gündemindeki değişikliği not al.
Kasıtlı bir şekilde bana baktı ve toplantı salonundan ayrıldı.