1. bira
Belçikalılar iyi bira yapmayı biliyor.
Yarım bardak bira içerek yemeğine başladı.
Bir bira ne kadar tutar?
On bir şişe bira içtin!
Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.
Bira dahi içmez, viskiyi söylememe gerek bile yok.
Wang Lao Ji bir bira değildir. O bir çaydır.
Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Bir bira daha istiyorum.
Annem yeteri kadar masum bir halde "Biraz daha bira ister misin?" diye sordu.
Üç bira ve bir tekila lütfen.
O bir bira sipariş etti.
O büyük bir bardak bira ile susuzluğunu giderdi.
Bira şişeleri camdan yapılır.
Bir bira lütfen!
Turecký slovo „bier„(bira) se zobrazí v sadách:
Dranken in het Turks