slovník Polský - Turečtina

język polski - Türkçe

ruch v turečtině:

1. hareket hareket


Ahmet'in hareketlerin hareketleri garip duruyordu.
Tren çoktan hareket etti.
Motorda sorun yok, fakat arabam hareket etmiyor.
Biz altıda orada olacaksak, şimdi hareket etmek zorundayız.
Tren hangi hattan Higashi-Kakogava' ya hareket eder?
Benim havaalanı servis otobüsü, saat altıda hareket eder.
Daha akıllıca hareket etmelisin.
Yarın öğleden sonra hareket ediyoruz.
Derhal istasyona hareket etmezsen, treni kaçıracaksın.
Bayan Baker, genç adamın yakında gitmek zorunda kalacağını biliyordu,böylece yatmadan önce gece arabasını uygun bir yere parkedebilmek için, genç adama arabasını biraz hareket ettirmesi için rica etmeye karar verdi.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
George trenin hareket etmeye başladığını hissetti.
Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
O kadar korktular ki bir inç hareket edemediler.
Onun, Paris'e hareket ettiği gün yağmurlu idi.

2. sıra sıra


Zar atma sırası Brad'de.
Koltuklarımız salonun arka sırasındaydı.
İngilizce ve Fransızcanın yanı sıra, Almanca konuşabilir.
İngilizcenin yanı sıra matematik de öğretir.
Sıra sende.
Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
Hata düzenli olarak mı yoksa ara sıra mı meydana geliyor? Hata yeniden üretilebilir mi?
Doğduğu ülkeyi ziyaret etmek için ara sıra tatillerden faydalandı.
Sıra beyazda ve kazandı.

3. trafik trafik


Trafik sıkışıklığı toplantıya geç kalmama neden oldu.
O çocuk, trafik kazasında hayatını kaybetmemiş olsaydı, şimdi bir üniversite öğrencisi olacaktı.
Trafik kurallarına uymalıyız.
Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.
Trafik kurallarına riayet etmelisin.
Trafik kazalarına karşı önlem almalıyız.
Trafik sıkışıklığına yakalanmazsak, sanırım onu zamanında yapacağız.

4. taşınmak taşınmak


Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.