1. anne
Fotoğrafta annem koltukta benim sağımda oturuyor.
Anne henüz akşam yemeğini pişirmedi.
O, anne babasına itaatkardır.
Anne mutfakta yiyor.
Anne akşam yedide evde olmamız gerektiğinde ısrar ediyor.
Anne her zaman sabahları erken kalkar.
Anne mağazaya alışverişe gitti.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
Anne bebek-bakıcısından çocukları gözlemesini rica etti.
Anne pastayı üç parçaya böldü.
İyi geceler, anne.
Anne geçen Pazar bana güzel bir elbise aldı.
Anne, onu nasıl yapacağını hâlâ hatırlıyor musun?
Anne bir somun ekmek aldı.
Anne bir bıçakla peyniri kesti.
Turecký slovo „мати„(anne) se zobrazí v sadách:
Члени сім'ї турецькою2. ana
Ana dilimiz Japonca'dır.
Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir.
Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
Resident Evil 4 şu ana kadar oynadığım en iyi oyunlardan biridir.
Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.
O,şu ana kadar en iyi skordur.
İngilizcede dilin sekiz ana bölümü vardır:isim,fiil,sıfat,zarf,zamir,edat,bağlaç ve son olarak ünlem.
Onun başarısızlığının ana nedeni tembelliktir.
İranlılar ana yemeği yoğurt ile yerlerdi.
Birçok küçük kasabaların ana yolları büyük ölçüde Wal-Mart gibi büyük devlerin sayesinde neredeyse bırakılmaktadırlar.
Esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.
Şu ana kadar hiçbir şey doğru değil.
Şu ana kadar Muskogee'de bulundu mu?
Şu ana kadar yaptığın bütün şey her şeye kusur bulmak, keşke daha yapıcı bir şey söyleyebilsen.
Turecký slovo „мати„(ana) se zobrazí v sadách:
Another 100 Crimean Tatar - Ukrainian words