1. birkaç
Birkaç öğrenci Latince anlıyor.
Birkaç gün dışarı çıkmamalısın.
Birkaç fil Avrupa'ya taşınmak için gönüllü olurdu.
Birkaç harika fikrim var ama paraya ihtiyâcım var.
Resmin tahmini değeri birkaç milyon dolar.
Bisikletini birkaç günlüğüne bana ödünç verebilir misin?
Bir Alman gazetesi için yazarken bazı gramer halini datif haliyle değiştirmen gereken her birkaç cümle ya da İngilizce çevirisi ile değiştirmen gereken bir isim dilsel olarak makaleni daha ilginç yapacaktır.
Babam, doğum günüm için bana birkaç CD aldı.
Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz.
Sonunda hastaneye gitmeden önce, Tom ağrıya birkaç hafta dayandı.
Kırık bir çenesi var ve birkaç dişini kaybetti.
İşini bitirdikten birkaç dakika sonra, o yatmaya gitti.
Biraz geçmişi araştırma yapıyorum, ve size birkaç soru sormak istiyorum.
Ikeda birkaç aptalca hata yaptı ve bu yüzden ona bölüm başkanı tarafından ağzının payı verildi.
Bay White konuşmamla ilgili birkaç yorum yaptı.
2. çeşitlilik
Türkiye çok fazla çeşitlilik sunar.
Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.