Unit 1 Session 4

 0    83 kartičky    alicelik7
stáhnout mp3 Vytisknout hrát zkontrolovat se
 
otázka odpověď
gecikme, fark, (iki şey arasındaki) zaman aralığı. Geri kalmak
začněte se učit
lag
lagün
začněte se učit
lagoon
makinalar, mekanizma, sistem, düzen
začněte se učit
machinery
muhteşem bir şekilde
začněte se učit
magnificently
büyütmek, berbat etmek, abartmak
začněte se učit
magnify
sürdürmek, devam ettirmek, sağlamak. iyi bakmak, korumak. İddia etmek, savunmak. Geçindirmek, bakmak
začněte se učit
maintain
ana, esas, büyük, çok önemli, ciddi. Ana bilim dalı, ana bilim dalı öğrencisi. Belirtilen dalda eğitim görmek. Binbaşı
začněte se učit
major
sıtma
začněte se učit
malaria
ustalıkla idare etmek, yönlendirmek. Kendi çıkarları için kullanmak
začněte se učit
manipulate
insanlık, insanoğlu
začněte se učit
mankind
başının etini yemek, dır dır etmek, sürekli eleştirmek
začněte se učit
nag
fikir, kavram, inanış, düşünce, istek, arzu
začněte se učit
notion
basmakalıp, klişe
začněte se učit
stereotype
saf, deneyimsiz, toy
začněte se učit
naive
çıplak, apaçık, düpedüz, gözle görülür, aşikâr
začněte se učit
naked
vaha
začněte se učit
oasis
söz, yemin, ant, yemin etmek, küfür etmek, sövmek
začněte se učit
oath
itaatkâr
začněte se učit
obedient
cisim, eşya, nesne. Amaç, gaye. itiraz etmek, karşı çıkmak. Tümleç
začněte se učit
object
mecbur etmek, zorlamak, zorunda bırakmak. Yardımsever olmak, isteğini yerine getirmek. İyilik yapmak
začněte se učit
oblige
müstehcen, açık saçık, edebe/ahlaka aykırı. fahiş, aşırı
začněte se učit
obscene
hız, adım, adımlamak, yürümek
začněte se učit
pace
yatıştırmak, sakinleştirmek, teskin etmek. barışı sağlamak, savaşa son vermek
začněte se učit
pacify
mahkum, tutuklu, oda arkadaşı, yatan hasta
začněte se učit
inmate
bebek, küçük çocuk. Reşit olmayan
začněte se učit
infant
rahim
začněte se učit
womb
eşyalarını toplamak; valize/bavula yerleştirmek; toplanmak. paket, sürü, deste, toplanmak, doluşmak, tıka basa doluşmak/doldurmak
začněte se učit
pack
Kurt sürüsü
začněte se učit
pack of wolves
damak
začněte se učit
palate
yarık, çatlak
začněte se učit
cleft
avuç içi
začněte se učit
palm
Palmiye ağaçları
začněte se učit
palm trees
kaşıntı, kaşınmak, kaşındırmak
začněte se učit
itch
geçit, alay. geçit resmi, geçit töreni yapmak, gösteriş yapmak
začněte se učit
parade
tören alanı
začněte se učit
parade area
dikkat çekmek için aşağı yukarı yürümek, dolaşmak
začněte se učit
parade around
felç
začněte se učit
paralysis
başka sözcüklerle anlatmak; yorumlamak. açımlamak, açıklamak, genişletmek
začněte se učit
paraphrase
... ile ilgili, ... a/e uyan, faydalı, uygun
začněte se učit
relevant
şartlı tahliye, şartlı tahliye etmek
začněte se učit
parole
kısmi, sınırlı. düşkün/tutkun olmak, hoşlanmış/yanlı olmak, ...-e düşkün, dayanamayan
začněte se učit
partial
kısmi sağır
začněte se učit
partially deaf
duygusal, çok hassas, duygulu
začněte se učit
sentimental
duygusal müzik
začněte se učit
sentimental music
tutku, hırs, şehvet
začněte se učit
passion
bir şeye tutku/düşkünlük; aşırı merak
začněte se učit
a passion for
dezavantaj
začněte se učit
downside
manzara
začněte se učit
landscape
kıyıdan açıkta, sahile yakın, açıkta
začněte se učit
offshore
ümit veren/verici, geleceği parlak, yetenekli
začněte se učit
promising
asıl, esas, ana, baş. seçkin, en nitelikli, en iyi
začněte se učit
prime
biri üzerinde harika bir izlenim bırakmak
začněte se učit
make a great impression on someone
denek
začněte se učit
test subject
iş arkadaşı
začněte se učit
co-worker
övgüye değer
začněte se učit
praiseworthy
yetenekli, ehil, usta, kabiliyetli
začněte se učit
competent
başa çıkmak, halletmek, altından kalkmak
začněte se učit
cope with
ara sıra
začněte se učit
occassionally
sinirlerine hakim olamamak, kendini tutamayıp hiddetlenmek
začněte se učit
lose one's temper
halbuki, oysa, ama. oysa ki
začněte se učit
whereas
tatsız, hoş olmayan. huysuz, kavgacı, ters
začněte se učit
disagreeable
huysuz kadın
začněte se učit
disagreeable woman
doğurmak, cins (hayvan için), beslemek, çiftleşmek, büyümek
začněte se učit
breed
devam ettirmek, sürekli hâle getirmek
začněte se učit
perpetuate
benzemek
začněte se učit
resemble
aldatma, kandırma, dalavere, hile
začněte se učit
deception
omurgasız (canlı)
začněte se učit
invertebrate
belirginleştirmek, ayırt etmek. anlamak, öne çıkmak, sivrilmek
začněte se učit
distinguish
sürgün, ince dal
začněte se učit
twig
Çapa, haberleri sunan kişi, demir atmak, demirlemek
začněte se učit
anchor
arka, geri. dişi geyik
začněte se učit
hind
arka ayak
začněte se učit
hind foot
eğilmez, bükülmez, sert, katı
začněte se učit
rigid
katı kurallar
začněte se učit
rigid rules
ha^la^, durgun, sakin. gazsız (içecek)
začněte se učit
still
yüksel(t)mek; art(tır) mak; şiddetlen(dir)mek
začněte se učit
heighten
ile süslemek
začněte se učit
adorn with
diken
začněte se učit
thorn
yeşillik, yapraklar
začněte se učit
foliage
etki, nüfuz, sözü geçerlik. etkilemek, tesir etmek, etkili olmak
začněte se učit
influence
nergis
začněte se učit
daffodil
kardelen
začněte se učit
snowdrop
yoğun, sıkı, kalabalık
začněte se učit
dense

Chcete-li přidat komentář, musíte se přihlásit.